Zam oranı belli oldu! Memur-Sen yeni maaşları beğenmedi
Milyonlarca memur, memur emeklisi ile SSK ve Bağkur emeklilerinin beklediği kritik enflasyon verisi açıklandı.
TÜİK rakamlarına göre Tüketici Fiyat Endeksi haziranda yüzde 1,64 artarken, yıllık bazda yüzde 71,60 oldu.
Memur ve memur emeklisi zammı belli oldu
Memur, memur emeklisi, SSK ve Bağkur emeklilerinin maaş artışları 6 aylık enflasyon verileriyle birlikte netleşti.
Memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına ise yüzde 19,31 oranında zam yapılacak.
En düşük memur maaşı
En düşük devlet memuru maaşı son hesaplamalara göre 32 bin 835 lira seviyelerinden 39 bin 206 lira seviyelerine çıktı.
Memur-Sen maaşları beğenmedi
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın ilk açıklamasında, “Enflasyon hayatımızdan çıksın, maaş ve ücretlerdeki erime bitsin artık” ifadelerini kullandı.
7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyetinin direttiği, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun tescillediği maaş ve ücret artışlarının yüksek enflasyona yenildiğini kaydeden Yalçın, “6 aylık dönemin son 3 ayında kamu görevlileri cebinden, birikiminden ve kazancından harcayarak ayakta kalmak için mücadele etti. Memur-Sen olarak; 7. Dönem Toplu Sözleşme masasına kamu görevlilerinin, emeklilerinin, kadın çalışanların ve engellilerin beklentilerini karşılayacak, kamu personel sistemindeki çarpıklığı düzeltecek, çalışma hayatında barışı tesis edecek adil ve makul tekliflerle gittik. Biz Memur-Sen olarak; beklenen ve tahmin edilen enflasyon ile piyasa gerçekliği bulunan ve kamu görevlilerimiz tarafından kabul edilen maaş/ücret artışı dışında hiçbir hükme imza atmadık, atmayız” ifadelerini kullandı.
“Maaşlara 6 ayda bir, ürünlere ise hemen hemen her ay artış yapılıyor”
Açıklamasında, emek kesiminin ücretlerine yönelik uygulanan tedbirlerin emek tarafının maaşlarını baskıladığına bunun karşısında piyasa fiyatlarındaki artışların sürdüğüne yer veren Yalçın şunları söyledi:
1 Temmuz itibariyle elektriğe gelen %38 zam, doğalgaz desteğinin ve %25 kira sınırı süresinin uzatılmaması, zorunlu harcamalara gelen artışlar, dolaylı vergilerin yükü ve diğer ekonomik gerçekler; sabit gelirlilerin maaş/ücret artışından daha fazla gider sağladığı gerçeği ıskalanmamalıdır. Maaşlar/ücretler ile piyasadaki fiyat artışlarının kaybedenini sürekli olarak sabit gelirlilerimiz olduğu gerçeğinin bilinmesine rağmen, maaşlara 6 ayda bir, ürünlere ise hemen hemen her ay artış yapılmaktadır. Enflasyon baskılanmadığı, fiyat artışları durmadığı müddetçe maaş/ücret artışları erimeye, emekçi kaybetmeye ve gelir dağılımındaki adaletsizlik büyümeye devam edecek. 1 ay boyunca emek veren, gece gündüz çalışan ve evine helal ekmek götürmek için dişini tırnağına takan emekçinin ‘ücreti’ enflasyonu artıyor söyleminden/eyleminden vazgeçilmelidir. Bu noktada atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemler adil olmalı, sonuç; alın teri ve akıl terinin değerini artırmalı, emekçiyi korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır.
“Emekli aylığı ile görev aylığı arasındaki uçurum büyüyor”
Kamu görevlisi emeklilerine yapılmayan seyyanen artışın görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki uçurumu büyüttüğü hatırlatılan açıklamada, ‘Emekliler Yılı’na yakışacak düzenlemeler uygulamaya geçirilerek, “Emek verenlerin, ömrünün büyük bir kısmını alın teri akıtarak geçirenlerin taleplerine kulak verilmelidir” denildi.
“Acil çözüm bekleyen hususlar artık ötelenmesin”
Kamu görevlilerinin beklentilerinin ötelenmemesi ve vaatlerin hayata geçirilmesi çağrısında bulunan Yalçın, maaş/ücret artışlarına ilave olarak acil çözülmesi gereken hususların olduğuna işaret etti.
Yalçın, “Toplu sözleşme görüşmelerine yaklaşık 1 yıl var. Bugünden toplu sözleşme yasasının ve masasının eksiklikleri, fazlalıkları ve aksaklıkları görülerek çözülmeli, kamu görevlileri ve emeklileri için adil, makul ve yetkili Konfederasyon tarafından güçlü müzakereyi mümkün kılacak Toplu Sözleşme Yasası hayata geçirilmelidir” dedi.
“Gelir kayıplarının yakında biteceğine inanıyoruz”
Yalçın, büyük ve güçlü Türkiye hedefine gelir dağılımında adaletin sağlanarak ulaşılabileceğini vurguladığı açıklamasını şu ifadelere yer vererek sonlandırdı:
Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine; gelir dağılımında adaletin sağlandığı, vergide hakkaniyetin hayata geçtiği, sosyal diyaloğun etkin kullanıldığı, emeğin hakkının teslim edildiği ve emek örgütlerinin önündeki engellerin kaldırıldığı bir zeminde çok daha hızlı ulaşacağız. Biliyor ve inanıyoruz ki; ekonomik sorunlar, yüksek enflasyon rakamları, gelir kayıpları ve gelir dağılımı adaletsizliği yakın zamanda bitecek. Olumsuzlukların ortadan kaldırılması noktasında Türkiye her zaman olduğu gibi ortak akılla, sosyal paydaşlıkla, sosyal diyalogla bütün kesimlerin görüşlerini dikkate alarak adım atacaktır.